İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Idioms | ||||
Deyim | a walking dictionary i. | ayaklı sözlük | ||
He is a man of great knowledge, that is to say, a walking dictionary. Engin bilgi sahibi bir adam o; diğer bir ifadeyle ayaklı sözlük gibi. More Sentences |
||||
Deyim | a walking dictionary i. | yürüyen sözlük | ||
He is called a walking dictionary. Ona yürüyen sözlük denir. More Sentences |
||||
Deyim | a walking dictionary i. | canlı sözlük |